Yeni konut projeleri yeni tarzları,yeni yaşam biçimlerini ve farklı bir yaşam
kültürünü beraberinde getirdi. Son 10 yılın markalı konut projeleri bu
değişimin en büyük mimarlarından. Güvenlikli siteler,depreme dayanıklı yapılar, havuzlar,çiçekler, cıvıl cıvıl bir yaşamın cazibesi ; mutluluk,huzur
ve tabikide kazanç ile süslenince hiçte
azımsanmayacak bir alıcı kitlesi
oluştu. Reklamlarda mutluluktan ayakları yerden kesilenlerin yerine koyduk kendimizi.
Buraya kadar her şey
güzel…
Bu gelişen iş kolunu
bir çok girişimci kendisine kazanç kapısı olarak görmesi gelinen noktada İnşaat
sektörünün hızla büyümesine sebeb oldu. Para kazanma hırsı bir çok müteahhit
ortaya çıkardı. Aslında haksızda değillerdi,serbest bir ekonomik modelde para
kazanmanın kısa yollarını değerlendirmekti girişimcilik.. Ve bu girişimcilerin
gözüne kestirdiği altın meslekte inşaattı.Sektör kısa zamanda iş kolları arasında parlayan bir yıldız oldu.Kısa
zamanda yüksek kar marjı..Prestijli bir meslek..Kulağa çok hoş geliyor.
Buraya kadarda her şey güzel…
Birde madalyonun diğer yüzü var tabi. Arkalarından hayır duası ettirenler olduğu gibi beraberinde bir yığın beddua ve mahkeme dosyasıyla
yaşamaya devam eden müteahhitlerde oldu.Olayı sadece ticari bir pencereden değerlendirmek yapılacak en büyük hataydı ve bir çok sözde işadamı o hataya düştü. Ortaya çıkardıkları yapıların sadece ticari bir mal
değil, alıcıların hayalleri,birikimleri ve tek güvenceleri olduğunu zamanla
unuttular..Kalitesiz yapılar,ruhsatı alınmadan satılan hayal daireler,vaad edilenlerin gerçekleşmemesi vs. vs.
Siyasal erkin bu konudaki hassasiyeti ve yaptırımlarıda umarım zamanla meyvesini
verir.
Olayı birde alıcı tarafından değerlendirmek gerekiyor tabi
ki..
Ne kadar mağdur olan bir alıcı kitlesi olsada memnuniyetleri
tavan yapmış bir o kadarda insanla karşılaşıyoruz. Bu memnuniyetlerinin
sebebide doğru seçimler tabiî ki.
Seçimlerinde doğru soruları sorup tatminkar cevaplar alanlar, proje ve
firma değerlendirmesini iyi yapanlar sürekli kazanıyor.Diğer yandan sadece
kazanma ve daha büyük bir ev almanın hazzını yaşama içgüdüsüyle hareket edenler belirli noktadan sonra gerçekleri göremiyorlar. Onlara
cazip gelen ya evin büyüklüğü yada ucuzluğu oluyor. Bu aç gözlülükde ilerde yaşanacak sıkıntıların temelini atmış
oluyorlar. Nihayetinde ekmek değil bir yaşam alanı hatta yaşam satın alıyorlar. Bu kadar büyük kararlar verirken biraz araştırma yapmak gerekmez mi?
Beni kim kandırdı diye ortalıkta dolaşırsanız alacağınız cevap büyük olasılıkla yine kendiniz olacak. Bilinçsiz bir şekilde verilen kararlar,okunmadan imzalanan sözleşmeler,etkileyici fiyatlar...
İnşaat projelerinde
alıcıların mağdur olmamaları,,kendilerine hayatı zindan etmemeleri için
yapmaları gereken şeyler belli aslında.
Doğru sorular…Doğru firma…Doğru proje…
İlerleyen yıllarda bu
mağduriyetlerin yaşanmaması ve bilinçli bir alıcı kitlesinin oluşması
dileklerimle..
Hoşçakalın